Muhalif sağda Özgür Özel algısı

 
Muhalif sağda Özgür Özel algısı Muhalif sağda Özgür Özel algısı

Değişimcilerin partiyi, sol siyaseti ve muhalefeti ne kadar değiştirebileceğini ise zaman içerisinde gözlemleyeceğiz. . Bu üç ilde mevcut adaylarla seçime gitme eğilimi ağır basıyor. Ayrıca İstanbul, Ankara ve Aydın’da ön seçim yok. Yeni yönetiminin parti içi demokrasi noktasında kısmi bir geri adım attığını ve bu nedenle ciddi eleştirilere maruz kaldığını ise şimdiden not edebiliriz. Özgür Özel’in genel başkanlığa seçilmesiyle CHP’de yeni bir dönem başladı. Ama yine de anket ve kamuoyu yoklaması gibi seçenekler devrede. Ardından hakim güvencesi altında olmasa bile, parti yöneticileri gözetiminde ön seçimin yolu açıldı. Yine de şu anki CHP liderliği tıpkı halefi Kılıçdaroğlu gibi parti içinde tam bir demokrasi pratiğini hayata geçirmeye çok da istekli değil. Seçimler yaklaştıkça bu kaotik durumun bir ölçüde istikrara kavuşacağını varsayabiliriz. Sonra bu uygulama için yeterince vakit yok dendi. %20-25 bant aralığındaki oylara oynayan ve CHP’lilerin duymak istedikleri şeyi CHP’lilere söyleyen Özel’in AKP’nin politik liderliğini nasıl yapı bozuma uğratacağı hususu ise hala belirsizliğini koruyor. Ayrıca genel başkan ve genel merkez parti örgütü tarafından denetlemez. Bu bir sorun şüphesiz ki. Partinin demokratikleştirilmesi noktasında önseçim sözü vermişti yeni genel başkan. Çünkü parti içinde demokrasi olmazsa siyaset oligarşiye teslim olur.

Muhalif sağda Özgür Özel algısı

Sonra bu uygulama için yeterince vakit yok dendi. Özgür Özel’in genel başkanlığa seçilmesiyle CHP’de yeni bir dönem başladı. Değişimcilerin partiyi, sol siyaseti ve muhalefeti ne kadar değiştirebileceğini ise zaman içerisinde gözlemleyeceğiz. . Ayrıca İstanbul, Ankara ve Aydın’da ön seçim yok. Ardından hakim güvencesi altında olmasa bile, parti yöneticileri gözetiminde ön seçimin yolu açıldı. Partinin demokratikleştirilmesi noktasında önseçim sözü vermişti yeni genel başkan. Seçimler yaklaştıkça bu kaotik durumun bir ölçüde istikrara kavuşacağını varsayabiliriz. Çünkü parti içinde demokrasi olmazsa siyaset oligarşiye teslim olur. Bu üç ilde mevcut adaylarla seçime gitme eğilimi ağır basıyor. Ama yine de anket ve kamuoyu yoklaması gibi seçenekler devrede. Yeni yönetiminin parti içi demokrasi noktasında kısmi bir geri adım attığını ve bu nedenle ciddi eleştirilere maruz kaldığını ise şimdiden not edebiliriz. Ayrıca genel başkan ve genel merkez parti örgütü tarafından denetlemez. Yine de şu anki CHP liderliği tıpkı halefi Kılıçdaroğlu gibi parti içinde tam bir demokrasi pratiğini hayata geçirmeye çok da istekli değil. %20-25 bant aralığındaki oylara oynayan ve CHP’lilerin duymak istedikleri şeyi CHP’lilere söyleyen Özel’in AKP’nin politik liderliğini nasıl yapı bozuma uğratacağı hususu ise hala belirsizliğini koruyor. Bu bir sorun şüphesiz ki.